Kayıtlar

Şubat, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çeyizinize sözlerinizi de eklemeyi unutmayın..

Resim
Her evlenecek genç kızın hayalidir, bir eksiğim olmasın,her şey fazla fazla olsun.Dört dörtlük çeyizler, bin bir umutla hazırlanan onca eşya,emek sarf edilen ve nice hayallerle süslenen eşyalarla evlenip maalesef bir kaç ay ya da bir kaç sene sonra anlaşamadık ayrıldık diye son buluyor.Dağılan hayatlar, yıkılan umutlar, bozulan psikolojiler üzülen aileler kalıyor geriye..Sonra düşünüveriyoruz ve anlıyoruz her şeyi,fakat iş işten geçmiş oluyor.İşte önemli olan şey sonradan fark ettiğimiz ve aslında çeyizimizin en önemli parçasını unutuyoruz ya da unutturuluyoruz. Kimse bize evlenirken anlatmıyor bu eksik olan şeyi.Hatta koymamamız gereken şeyleri eklettiriyorlar. Annemin bir sözü vardır '' Mutlu kadın, akıllı kadındır.'' İnanın ki kadınlar, erkeklerden çok zekidir.Bunu okullarda ya da sınavlarda birinci olan hanım kardeşlerimizden anlayabiliriz.Zeki yaratıldık çünkü mutlu olmak için zekayı, aklımızı kullanmamız gerekiyor.Fakat biz mıknatıs gibi nerede bizi mutsuz edec

Arabayı ehliyet mi sürüyor ?

Resim
Buna benim cevabım hayır.Aklı başında herkes de hayır diyecektir zaten.İlk ehliyet kursuna yazıldığım zamanlara dönersek,derslere hiç gitmemiştim.Şimdi düşünüyorum da ehliyet kursu şart mı acaba.Hepimiz gidiyoruz da,sonuçta özel dershane gibi bir şey.Ben direk sınava girmek istiyorum belki. Yazılı sınavı çok rahat geçmiştim.Yalnız direksiyon eğitimlerine de gitmediğim için,ilk sürüş sınavında aracı kaldıramamıştım zaten o an adımın üstünü çizdiler :D 2.seferinde geçmiştim sürüş sınavını. Ama geçmeme  rağmen hiçte iyi araba kullanamıyordum. Hatta öbür dün araba kullanacaksam,rüyamda bindiğim araba bir türlü fren yapmıyordu vs vs.. Arabaya binmeden önce bir heyecan bir titreme oluyordu.Elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemiyordum. 2 ufak kazada buna tuz biber oldu.Araba ile bir yere gidilecekse yada geri geri çıkarmak gerekiyorsa 15dk düşünüp plan yapıyordum :D Velhasıl şimdi çok normal geliyor ve her şeyi otomatiğe bağladım.Bir süre sonra böyle oluyor zaten.İstemsiz olarak kull

Kitap da nasıl kitap..

Resim
Kitap okumayı seviyorum.Değiştirmeyi daha çok seviyorum.Yaşadığım şehirde bir sahafa üyeyim.Senelik 20tl(yirmi) karşılığında sınırsız kitap değiştirebiliyorum.Güncel kitaplar,çok okunanlar,dünya klasikleri,Türk klasikleri bir çok kitap mevcut. İş yerime yakın,öğle arası yada dışarıda işim olduğunda değişim yapabiliyorum.Saatlerce incelemek istiyorum ama zaman kısıtlı mecbur bir tane alıp çıkıyorum.Gönlüm kalıyor diğer kitaplarda. Sahafa bir tane bırakıp gerisi alsam daha iyi olacak ama... :)  Kısa süreliğine de olsa,kitaplar insanı başka dünyalara götürüyorlar. Fantastik,polisiye,gizem türü kitapları daha çok seviyorum.Ciddi kitapları asla okuyamam.Zaten bıkmışız,fantastik dünyalar lazım bana. :) Yüzüklerin Efendisi tarzında yani. Değiştirme değil de satın alabilme yapabilsek.Kitaplığımız büyürdü.Aslında bana hiç bir yararı yok okuduğum kitapların,sadece kafa dağıtıyorum.Satın almazdım okuduklarımı. =)  "Allah, içinizden iman edenlerle kendilerine ilim verilenlerin değer

Ne İçin Yazıyoruz..

Resim
Bir çok konu ile ilgili şeyler yazıyorum.Yazmak iyidir.Bizim içinde iyi oluyor.Eşim ile aramızda iletişim sorunu yok fakat insan yazarak bazen daha iyi anlaşabiliyor.Özellikle erkekler düşüncelerini açıkça dile getiremezler ama benim gibi yazıya getirebiliyorlar. Evlilik terapisine filan gidiliyor aramızda iletişim bitti diyerek.Ben uzman olsam.Hatta olmadan bile böyle durumda olan çiftlere yazarak anlaşmalarını öneriyorum.Hatta ilgileri varsa bu şekilde blog bile kurabilirler.Maliyetli bir şey değil zaten. Birde kendinize bir kaç tane afilli güzel güzel defterler alın.Günlük tarzı yada içi beyaz boş defterler. Ara sıra hissettiklerinizi bu defterlere yazın.Hem ileride güzel bir anı olarak okursunuz hemde aile içi iletişim düzelir. Biz buna aile defteri diyoruz eşimle.Bir kaç tane var.Resimli olarak yapmayı düşünüyorum onun için yakında normal defter boyutundan büyük olan sanırım a3 boyutunda defterler var onlardan alacağım.Güzel anılarımızı fotoğraflıyoruz,cepten deftere geçip r

Ortak Akıl...

Resim
Geçenlerde bir video seyrettim.Obama konuşma yapıyor televizyondan,bilişim sektörü ile ilgili konuşuyor.Gençlere diyor ki ; sadece Facebook'u ziyaret etmeyin,twittera girmeyin bir kaç tane daha siz yapın siz üretin.Sizde buna kafa yorun uğraşın,sizi destekleyelim diyor.Sonra Bin Ali Yıldırım çıkıyor videoda,ulaştırma denizcilik ve haberleşme bakanımız kendisi.Bulut teknolojisinden bahsediyor.Bulut teknolojisi bir çok serverin aynı anda kullanılması diyebiliriz.Neyse bunu anlatıyor.Konuşmanın sonunda da ekliyor,"çok kafa yormayın bu işlere işin içinden çıkamazsınız." :)  Gençleri ne güzel yönlendiriyor. İzleyelim.. Bu sektöre çok kafa yormuyor devlet erkanımız. Öss,Kpss,Ünversite,Doktor,memurluk vesaire ilgi çeken şeyler. Zaten gençler istese de yönelemiyor bu alana,zamanları kalmıyor.Aileler bu işleri boş zaman olarak görüyorlar.Aile yapımız gereği tam manası ile istediğini yönelemiyor çocuk genç yaşlı fark etmiyor herkes öyle.Ortak akıl en makulunu seçiyor. :)

Hayal Bu Ya Oldu ya..

Resim
Sınırsız para ile sınırsız şeyler yapılabilir.Önemli olan sınırlı para ile yapılabilecekler. 1milyar euro param olsaydı ne yapardım diye sormayacağım,3milyon euro param olsa ne yapardım diye soracağım kendime. 997milyon euro feragat ediyorum o kadar tok gözlüyüm. :D Önce yeşillikler içinde genişşşşşş bir arazi satın alırdım.Öyle bir arazi ki içinden berrak mı berrak bir dere geçiyor ve arazimin önündeki açık mavi renkli ince kumlu denize dökülüyor.Arazi büyük,bir mahalle kadar filan var yani.Arkaya doğru olan yamaç ve ağaçlık kısımlarının içine tek katlı ahşap bir ev yapardım.Önünde verandası olan bir ev.Yamacın bitip çimlerin başladığı düzlüğe tek katlı ama büyük bir ev yapardım.Evin etrafı beyaz çitler ile çevrili,bahçesi yemyeşil çim.Meyve ağaçları var,ağaçlar arasında hamaklar kurulu.Önü geniş çimenlik bir bahçe.Sonra biraz orta kısımlarına derenin yakınlarına,büyük ve konforlu bir kaç çadır,yaz gecelerinde derenin şırıltısı ve temiz hava eşliğinde uyumak için.Tabi arazimde h

Eyikrüt lu MüslüMAN

Resim
Eyikrüt ülkesinde yaşayan bir arkadaşım var.Eyikrüt Doğu Afrika ile Beyaz Rusyanın Güney kesimleri arasında bulunuyor.Her neyse konumuz bu değil.Eyikrüt vatandaşları'nın %99 Müslüman %25-%30 ununda kalbi temiz.Eyikrüt devlet politikası olarak laikliği benimsemiş durumda.Vatandaşlarda zamanla benliklerini kaybetmişler.Ülkede bir çok banka ve faiz kurumu var.Arkadaşımda müslüman olduğu için Allahın faizin her türlüsü haramdır emrine binaen bankalara ve kredilere hiç bulaşmadan yaşamaya gayret eden biri.Şehirler arası para yollaması için birgün hesap açtırması gerekmiş.Açılan hesaba para yatırmış,karşı taraftan çekebilsinler diye.Karşı taraf parayı çekmek istediğinde bir kısmının olmadığını bildirmiş.Arkadaşımda hesabına baktığunda hesap işletim ücreti kestiklerini fark etmiş.. İşini gücünü bırakmış bankalara karşı savaş açmış,önce bir dernek kurmuş kendi ile aynı durumda olanların paralarını almaları için.Sonra herkesi bankadan paralarını çekmeleri için örgütlemiş.Önce kendi şehrin

Satılık Zaman..

Resim
Zamanımı satıyorum. Cüzi bir miktara.Hepimiz öyleyiz aslında.Birilerine zamanımızı satıyoruz.Kimimiz büyük paralara kimimiz hiç pahasına.Günümün yaklaşık 10-12 saati satılık.Sen patronuna satıyorsundur,diğeri müşterisine.Satmakta değil aslında belli bir süre kiraya veriyoruz.  Birde hırsızlar var.Boşta kalan zamanımızı çalan.Bunların başında boş işler geliyor.Nede güzel çalıyor boş zamanımızı.Göz yumuyoruz çalmasına.Zamanımızı satarken o kadar yoruluyoruz ki.Bu hırsızı görsekte ses çıkarmıyoruz.Zamanımızı alıp gidiyor. En değerli eşyamız,altın,araba,sizin için değerli olan ne varsa. Kaybetseniz de kazanabilirsiniz. Ama zamanınız çalındığında,geri alamazsınız. Bunları birileri size çok defa söyledi. Sağlık ve Zamanın kıymetini bilmez insan. Ve böylece aralarında sorsunlar diye onları dirilttik (uyandırdık). Onlardan konuşan biri şöyle dedi: “Ne kadar kaldınız?” “Günün bir kısmı veya bir gün (kadar).” dediler. (Diğerleri de): “Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir.” ded

Borç batağındayım yardım .. Hesap Numaram --

Resim
Lüx bir arabam lüx çatı katı dubleks bir evim var.Aynı zamanda borcumda var.Kredi borcu.Bataktayım ödeyemiyorum.Köre bir sadaka..Yanlış duymadınız köre bir sadaka,çünkü kör olmak lazım değil mi görmemek için.Bu nasıl batak lüx evler arabalar,ama param yok edebiyatı.Tamam haklısınız.Ama birşeyi değiştirmez param yok işte,hadi bakalım pamuk eller cebe.Bir arkadaşımdan borc alacağım bu arkadaşın evi arabası yok.Enayi ne kredi çekmiş ne lüxe kaçmış,parası kadar harcamış,üç peşte arttırmış.İşte o üç beş sonuçta para.Para var yani arkadaşımda.Benim gibi batakta değil.Haksız mıyım.Haksızsam haksızsın deyin. Tamam tamam aslında yok böyle birşey de var gibi bir yazayım dedim.Ne ilginç değil mi.Devir böyle işte.Önce açılacaksın sonra kapatmaya çalışacaksın.Sağdan soldan.Kendi yağında kavrulursan,parası var olur.Lüx yaşayacaksın hemde borçlu olacaksın yani. Hayat böyle güzel.. :) Huzur kimde onu kestirmek zor değil.Huzur parada lüxte değil o kesin. Yatsıyı ezan okunur okunmaz kılmak ne güz

Duman Dumana Kaldırımlar

Resim
Sigara içmiyorum,içenlere de içimden kızıyorum.İyiki kapalı alanda sigarayı yasakladılar. Hatta açık alanda da yasaklansa iyi olacak.Kaldırımda yürüyorum önce bıyıkları sararmış bir amca tellendiriyor cigarasını! dumanı olduğu gibi yüzümüze geliyor,sonra bir bayan ,sararacak bıyıkları da yok  ama sigara içip gezen erkekten daha itici... Çeşitli insan tipleri var yer yüzünde,işim gereği çok insan ile muhattap oluyorum.Ben insan sevmiyorum,sevmiyorum işte.. İnsanın sevmediği ot başında bitermiş ya benimde öyle oldu bir nevi. İşim insanlarla.Tanıdığım insanların da çoğu bugün olmaz yarın gelci,yani sözlerine sadık değiller.Çok insanın yalanını yakalıyorum da birşey demiyorum.Çünkü biliyorum ki illa üste çıkarlar zaten utanacak yüzde yok bir çoğunda.Kızdırmayın lan beni. Şöyle düşünüyorum da ben fazla mı iyiyim bu dünya için..Opsss şeytan çık aradan kibir pompalama yüreğime... Şaka bir yana,uğraşıyorum doğru yoldan ve sözden sapmamak için.Misal biri arıyor,yanımdaki şahsı soruyor,yan

Maziden..

Resim
Eskiden bakkallarda satılan ufak kutuda pudingler vardı. Mis puding sanırım ismi,ne çok severdik onları.Büyük babanneme gittiğimizde para verirdi elime,bakkaldan hemen puding alırdım.Puding yiyeceğimi bildiğim için gidiyordum sanırım orayada. =)  Bilgisayar hak getire,ateri bile yoktu be benim çocukluğumda,ama eniştemde kara kutu isimli joystick ile oynanan bir tane vardı.Oyunlar beynindeydi,üstündeki düğmeyi aşağı kaydırdığımızda bir sonraki oyun çıkıyordu.En çok uçak oyunu ve kayak oyunu oynadığımı hatırlıyorum.Daha sonraki senelerde tetris çıktı.Türkiye de tetrisin olduğu yıllarda ananem Almanyadan GameBoy getirmişti. Ufak kasetleri üstten takılanlardan.Oyunlar renksizdi ama 2 boyutla 3boyut arasındaydı.Devrimdi o devirde. Örümcek Adam,Megamen ve Tetris kasetleri vardı,senelerce bu 3 oyunu oynadım,baştan her seferinde,kaç kere aynı oyunları bitirdiğimi hatırlamıyorum. Sonra üst mahallede bir çocukta da varmış.Megamen kasetini verip amiral battı oyununu almıştım ama akl