Cumamız Pazar Oldu

Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu

Ne olduysa hep bize Azar, azar oldu

Ne şöhretten hastayız, ne de candan hastayız

Ne ruhça ne vücutça ne de kandan hastayız

Avrupa'ya bir değil iki pencere açtık

Uzun yıllardan beri cereyandan hastayız

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz

Yaklaştıkça her sene öz yurdumda yılbaşı

Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı

Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz

Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır

Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır

Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır

Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz

Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz...

ARİF NİHAT ASYA

Arif Nihat Asya ne güzel yazmış.Bize ne olduysa azar azar oldu.Bir belgesel izlemiştim,kurbağayı sıcak suya atıyorlar ve can havli ile hemen fırlıyor atıldığı yerden.Sonra soğuk bir suya koyuyorlar,yavaş yavaş ısıtıyorlar,su kaynayana kadar kaptan çıkmıyor ve sonunda ölüyor. 

Aynı bu şekilde bize ne olduysa yavaş yavaş oldu.Aklıma gelen ve güncel olan ve beni de üzen bir örnekten bahsetmek istiyorum.Osmanlı zamanında bütün kadınlarımız,çarşaflı ve peçeliydi.Sonra peçeler kalktı.Nerde duydum hatırlamıyorum bir alim olacak peçeli kadınlar peçelerini açıkları zaman "haya perdesi yırtıldı" demiştir.O günlerden bu günlere geldik.Artık tesettürün öyle şekilleri var ki "üstü forma altını sorma". Açık olsa güzel olamayacak bir kız/kadın türbanla,başörtüsü ile kendini güzelleştiriyor,daracık kotlar,taytlar,kısa etekler,kendini çekici hale getiriyor ve baktırıyor. Başı açık olan mı daha çok günaha giriyor bu şekilde giyinen mi bilmiyorum.

Bende düşünüyorum acaba bende azar azar değişen bir şeyler varmı.Olmaz mı bende de çok var.Şapkamı önüme alıp yazımı sonlandırsam iyi olacak...